Türkiye tarihinde zaferler kadar acıların da önemli yer tuttuğunu ifade eden Başkan Seçer, “22 Aralık 1914-6 Ocak 1915 tarihleri arasında gerçekleşen Sarıkamış harekâtında 60 bini donarak, 78 bin askerimiz şehit olmuştu. Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak amacıyla harekâtta şehit olan askerlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Yarın da İzmir’in Menemen ilçesinde öğretmenlik yapan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın şehit edilmesinin yıl dönümü. Cumhuriyetimizi son nefesine kadar savunan devrim şehidi Asteğmen Kubilay’ın nezdinde canlarını veren başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi bir kez daha minnetle anıyor, hepsine Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
Başkan Seçer, ayrıca Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve Mut Eski Belediye Başkanı Salahattin Arslan’ın ağabeyi Orhan Arslan’a rahmet dileyip, ailesine taziye dileklerini iletti. Seçer, rahatsızlıkları dolayısıyla tedavi gören Meclis üyeleri Kerim Şahin ve Mustafa Muhammet Gültak’a ise acil şifa dileğinde bulundu.
Dünya Kooperatifçilik Günü’ne değinen Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Birlik, beraberlik ve dayanışma; toplumsal hayatta insanları kuvvetlendiren önemli unsurlardır. Kooperatifler de insanların güçlerini birleştirmeleri ile oluşan önemli yardımlaşma aracıdır. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ilk Tarım Kredi Kooperatifi’ni Silifke’de açmış ve kendisi de ilk ortak olarak bu kooperatife katılmıştır. Büyükşehir Belediyesi olarak Atamız’ın mirası Gazi Çiftliği’nde kadın ve çocuklarımızın sosyal hayata ve üretime daha fazla katılması için çalışmalar yürütüyor ve bu çalışmaları daha da tahkim edeceğimizi, artıracağınızı buradan ifade etmek istiyorum. Bu yıl içerisinde kentimizdeki 163 kooperatif, oda ve birlik ile geliştirdiğimiz ortak projelerimizle, yaklaşık 30 milyon TL’lik destek sağladık. Özellikle kadın kooperatiflerimizin güçlenmesini önemsiyoruz. Kentimizdeki 13 kadın kooperatifi ile yaptığımız çalışmalarla ayrı ayrı onları destekledik ve desteklemeye de devam edeceğiz. Temelinde dayanışma, topluma ve insana hizmet olan kooperatiflerimizin daha çok gelişmesi için desteğe hazır olduğumuzu belirtiyor, Dünya Kooperatifçilik Günü’nü kutluyorum.”
Ekonomik problemlerle mücadele eden ve bu süreçte geçimini sağlamaya çalışan vatandaşlara Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal katkılarının devam ettiğini vurgulayan Başkan Seçer; “Dün itibarıyla dezavantajlı mahallelerimizde yaklaşık 10’ar kiloluk paketler halinde, ihtiyaç sahibi ailelerimizin evlerine kadar 5 kilogram soğan, 5 kilogram patates olmak üzere yaklaşık 100 bin kilogram ürünlerin dağıtımına başlamış olduk ve bu dağıtımları da sürdüreceğiz. 13 ilçemizde özellikle altını çizerek belirtiyorum; dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı mahallelerde biz bu dağıtımları gerçekleştiriyoruz” dedi.
Başkan Seçer, ücretsiz ekmek dağıtımının da sürdüğünü anımsatarak, “Bu ekmekler MER-EK tarafından üretilen ekmekler değil. MER-EK tarafından üretilen yaklaşık günlük 70 bin olan ekmekler 1 TL’den vatandaşlarımızın satışına sunuluyor. Ayrıca her gün 5 bin adet fırınlardan temin ettiğimiz ekmekleri de ailelerimize dağıtma imkânımız oluyor. Her ailemize de yaklaşık 3 ekmek dağıtıyoruz” diye konuştu.
Başkan Seçer, sabahın erken saatlerinden itibaren 64 noktada devam eden “1 Ekmek 1 Çorba” hizmeti veren araçların okul önlerinde de hizmet verdiğini belirterek, “İlköğretim okulları önlerinde akşama kadar çocuklarımız için ayrıca devlet üniversitelerimizin kapılarına yakın bölgelerde oluşturduğumuz noktalarda da bu dağıtımı devam ettiriyorlar” dedi.
30 noktadaki Mahalle Mutfakları’nın hafta sonları da hizmet vermeye başladığını hatırlatan Seçer, “3 TL’ye 3 çeşit yemek dağıtımları haftanın 7 günü devam edecek. Mobil Mutfak Tırı bu ayın sonuna kadar Silifke, Mut, Gülnar, Aydıncık, Bozyazı ve Anamur’da da Mahalle Mutfağı olarak hizmet vermeye devam edecek” diye konuştu.
Başkan Seçer, 12 bin 625 ailenin faydalandığı Halk Kart hizmeti ile ilgili olarak da bir duyuruda bulundu. Seçer, “Vatandaşlarımızın hesaplarına yüklediğimiz nakit para miktarını 2022 yılı itibarıyla % 50 artırarak, toplamda 24 milyon 136 bin 200 TL’ye yükseltme kararı aldık. Bu artış miktarı da geçen yıla göre % 50 nispetinde olacak” ifadelerine yer verdi. Başkan Seçer, Halk Kart sahiplerine ulaştırdıkları yakacak odun yardımlarını da 50 kilogramdan 75 kilograma çıkardıklarını vurguladı. Seçer, ayrıca vatandaşların Halk Ekmek Büfeleri’nden tek seferde 3 ekmek alabildiğini ve bu uygulamayı titizlikle sürdürdüklerini de hatırlattı.
27 Aralık’ta Tarsus’un, 3 Ocak’ta da Mersin’in kurtuluşunun 100. yılını etkinliklerle kutlayacaklarını ifade eden Başkan Seçer, “Bu iki gururu da önümüzdeki hafta içinde yaşayacağız. Bu büyük onur hepimizin. Üzerinde yaşadığımız bu topraklar işgale asla teslim olmayacağını tam 100 yıl önce herkese göstermiştir. Atalarımızın vermiş oldukları mücadeleler, ulusal kurtuluş mücadelemizin bir parçası olarak bağımsızlık ruhunun bir kanıtıdır, kutlu olsun. Medeniyetler beşiği olan Tarsus’ta ve Akdeniz incisi güzel kentimiz Mersin’de farklı inançtan, farklı kökenden insanlar yıllardır hep birlik ve beraberlik içerisinde yaşamışlardır. Paha biçilmeyecek kadar kıymetli bu mirasımıza sahip çıkmak, kentimizi daima ileriye taşımak ve her alanda yükseltmek için var gücümüzle çalışmaktayız. Bunun aynı zamanda bizden sonraki kuşaklara karşı bir görev ve sorumluluk bilinci olduğunu da belirtmek isterim. Çünkü bağımsızlık ruhu bizlere daima çalışmayı, üretmeyi ve yarınlara kalıcı eserler bırakmayı zorunlu kılmaktadır” dedi.
Seçer, 100. yıl kutlaması için sergiler, söyleşiler ve performanslar içeren etkinlikler düzenleyeceklerini sözlerine ekleyerek, “25 Aralık’ta Tarsus’ta Cumhuriyet alanında, 2 Ocak’ta da Mersin’de büyük bir etkinlik alanı açacağız. 100 yıl bizim için önemli bir kutlama yılıdır, bir asır. Bunu da bu kavrama yaraşır şekilde yapmak zorundayız. Milli Mücadele, 100 Yıl ve Mersin’in Hafızası adını taşıyan sergilerimizle birlikte kentimizin ve ülkemizin önde gelen tarihçileri, edebiyatçıları ile de söyleşiler gerçekleştirilecek. Bu alanda da performanslar ve deneyim alanları da halkımıza açık olacak” diye konuştu.
Mersin’in kurtuluşunun 100. yılında Mersin Metrosu’nun temelini atacaklarını ve raylı sistemler dönemini başlatacaklarını sözlerine ekleyen Başkan Seçer,
“3 Ocak Mersin için yeni bir milat olacak; Mersin’de raylı sistemler dönemi başlayacak. O gün Mersin için tarihi önemdeki metronun temellerini vatandaşlarımızla hep beraber atmış olacağız. Bu tarihi etkinliklerimize ve temel atma törenimize tüm vatandaşlarımızı ve sizleri davet etmek istiyorum. Ulusal kurtuluş mücadelesi vererek, bu topraklar uğruna canlarını feda eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve şükranla anıyorum” dedi.
2022 yılında tüm dünyada barış ve sevginin hâkim olmasını dileyen Başkan Seçer, “Pandeminin yarattığı tahribatlar maalesef devam ediyor ancak yeni ümitler ve yeni beklentilerle yeni bir yıla gireceğiz. Öncelikle dileğimiz ülkemiz ve tüm dünyada barışın, sevginin ve hoşgörünün egemen olması, insanlarımızın refah içerisinde yaşaması. Geçen yıl sevgi ve iyileşme yılı dediğimiz ve bitirmek üzere olduğumuz 2021 yılından yeni yıla geçerken de yeni yılın kentime inanç ve umut yılı olmasını tüm kalbimle diliyorum. Yeni yılda ve daha nice yıllarda kentimizin gücüne inanarak, umutlarımızı daima canlı tutarak, karamsarlığa kapılmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz, yeni yılınız kutlu olsun” ifadelerini kullandı.
Bir Meclis üyesinin, Akbelen Kavşağı’na katlı kavşak yapılması konusunu gündeme getirmesi üzerine Başkan Seçer, bölgenin Karayolları’nın sorumluluk alanına girdiğini hatırlatarak; “Akbelen Mezarlığı’nın güney tarafındaki Akbelen Kavşağı ivedi olarak bir katlı kavşak inşaatı gerektiriyor. Bir proje çalışılmış daha önce oraya. Ancak orası Karayolları’nın uhdesinde olan bir yer. Biz daha önce de bunu Meclis’te defaatle dile getirdik, şu anda en acil düzenleme yapılması gereken yer orası. Şu anda çalıştığımız Göçmen Kavşağı’ndan da daha öncelikli ya da daha önce yaptığımız Sevgi Katlı Kavşağı’ndan daha öncelikliydi. O katlı kavşağın yapımını Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirmesi lazım. Buradan da bir kez daha özellikle Cumhur İttifakı’na mensup Meclis üyesi arkadaşlarımın da bu konuya eğilmelerini kendilerinden talep ediyorum” diye konuştu.
Başkan Seçer, Olağanüstü Meclis Toplantısı’nda ayrıca Maraş Katliamı’nda katledilen vatandaşları rahmetle andı.
Meclis toplantısında bir Meclis üyesi, Akdeniz ilçesinde Homurlu’da DSİ’ye ait olan su kanalının, su kanalı olma özelliğini kaybettiğini ve fabrikaların atıklarının o kanalı çok zararlı ve tehlikeli bir hale getirdiğini belirtti. Kanala bırakılan kimyasal atıkların fabrikalardan geldiğini ifade eden Meclis üyesi, vatandaşların kurumların hepsine başvuru yaptığını ancak kanalın DSİ’nin sorumluluğunda olmasına rağmen konunun Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu belirttiklerini bildirdi. Bütün kurumların sorunu birbirine havale ettiğinden söz eden Meclis üyesi, Büyükşehir Belediye’nin yetkisinde olmasa bile bu konuya öncülük ederek, yetkili kurumlarla irtibata geçilmesini talep etti. Başkan Seçer de konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bahsettiğiniz Adanalıoğlu, Homurlu o bölgedeki DSİ’ye ait drenaj kanalındaki sorunlar uzun süredir gündemde olan sorunlar. Daha geçtiğimiz günlerde bölge mahalle muhtarları ziyaretime geldiğinde, yine sizin anlattığınız sorunları bana tek tek anlattılar. Sizin de söylediğiniz gibi yine kentteki başka kurumlara ait sorunların çözümünden kurtulmanın en rahat yolu her şeyi Büyükşehir'e yüklemek. Mevzuatta yeri olsa da olmasa da görevi olsa da olmasa da hakkani, vicdani olsa da olmasa da herkes üzerinden yükü atmak için adresi Büyükşehir olarak gösteriyor. Şimdi bu olay da bunlardan bir tanesi. Mersin'in en büyük sorunlarından biri çevre sorunları. Bütün kurumlar gibi biz başta belediyeler de buna çok dikkat etmiyoruz. İlçe belediyelerinin ormanlık alanlarda vahşi depolamaya maalesef, özellikle yaylalık bölgelerde yeterince riayet etmediğini biliyoruz. Burada belki sayın başkanlarımızın bilgisi dahilinde olmayan gelişmeler var ama bu bir realite. Buradan da sayın başkanlarımıza da seslenmek istiyorum. Bu benim tarafımda da olabilir ama kendi taraflarında da olabilir, maalesef zaman zaman sanki bürokrasi başkanları yanıltıyor gibi bir tablo var. Bakın dikkat edin, çevre sorunları yaşanmasın diye Anamur'dan başladık, Bozyazı, Aydıncık, Mut, o bölgelerde bir araba evsel atığın ormana dökülmemesi, çevreyi kirletmemesi için yılda milyonlarca lira parayı Mersin Büyükşehir Belediyesi kendi bütçesinden karşılıyor, Silifke’ye taşıyor bunu. O konuda da maalesef ilçe belediyelerinin bize teşekkürü dezenformasyonla oldu, manipülasyonla oldu, halkı yanlış bilgilendirmekle, yanlış beyanatlarla oldu. Evsel atıkları taşımak benim görevim değil. Evsel atıkları bertaraf etmek benim görevim. Tekrar söylüyorum; şu anda 13 ilçemizde hiçbir bölgemizde ilçe belediyelerimizin vahşi depolamasına müsaade etmiyoruz. O çöplerin tamamını alıyoruz, bunun bedelini de biz ödüyoruz. Ama bunun vergilerini de biz topluyoruz, kendilerine gönderiyoruz, onu da söyleyeyim. Kendilerine gönderiyoruz ve biz bertaraf ediyoruz. Buradan da tüm kamuoyuna duyurmak istiyorum.”
Başkan Seçer’in konuşmasının ardından ise Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir tarafından Meclis üyelerine konu ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Halisdemir de, söz konusu kanalın etrafında birçok sanayi kuruluşu olduğunu, bu sanayi kuruluşlarının da denetim ve idari yaptırım yetkisinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde olduğunu, kendilerinde denetim yetkisi olmadığını ifade etti. Ancak yine de ekipler ile müdahil olduklarını, yapılan kirlilikleri ellerinden geldiğince MESKİ ile beraber temizlediklerini anlattı. Başkan Seçer de bunun üzerine; “Yani buradan bana da şikayet eden muhtarlarıma seslenebilir miyim; bu konu Meclis’te görüşülüyor. Bu konu ile ilgili Belediye’nin Daire Başkanı, bunun denetim sorumluluğu bana ait değil, Çevre Bakanlığı’na bağlı müdürlükte diyor, bunun altını çizebilir miyim? Yani muhtarların benden ziyade Kaymakam’a ya da Vali’ye başvurması gerekiyor” dedi. Halisdemir ayrıca, bölgede arıtmaların yetersiz olduğunu, OSB’nin yaklaşık 3 bin metreküp günlük su arıtma tesisi olduğunu fakat gelen atıksuyun 5 bin metreküp civarında olduğunu kaydederken, bunun da sıkıntı yarattığını aktardı. Halisdemir ayrıca bunun yer altı sularını kirlettiğini, haşere oluşumu gibi etkilerinin de olduğunu belirtti.
Bir Meclis üyesinin, OSB’deki sanayi kuruluşlarının birçoğunun atığı verdiğini ancak MESKİ’nin bu sanayi kuruluşlarına kapasitesinin yetmediği yönünde açıklama yaptığını söylemesi üzerine konuşan Başkan Seçer, “Şimdi orada kapasitemiz kaldırmıyor değil de bizim sistemimize girecek evsafta arıtma yapmıyorlar. Silifke’de bu sorun yaşandı. Bakın Silifke Arıtma Tesisimiz Silifke OSB’si sayesinde iflas etti” dedi ve konu hakkında MESKİ Genel Müdür Vekili İrfan Korkmaz da açıklamalarda bulundu. Korkmaz, OSB’den çıkan suların çıkış limitlerinin MESKİ’nin kabul limitlerinden yüksek olduğunu ve uygun olmadığını anlatırken Başkan Seçer de, “Yani uygun değil. Oradan çıkan su, bizim sistemimize girdiği takdirde bizim arıtmalarda problem yaratır. Ama OSB kendi içerisinde, kendi arıtmasında bizim istediğimiz limitlerde bu suyu verirse biz sisteme alabiliriz. Silifke'de, Tarsus Mersin OSB’de yaşanan tamamen kapasite ile alakalı bir durum değil, oradan çıkan nihai suyun, yani OSB’den arıtıldı, ki yasada var bu, kendi arıtmasını yapması gerekiyor. Çıkış noktasında bizim sisteme girecek evsafta olması lazım. Çünkü kimyasallar oluyor, istenmeyen bir takım maddeler oluyor, geliyor bizim sistemimizi perişan ediyor. Silifke'de bunu şu anda acı bir şekilde yaşıyoruz. Biz bunu yapmak zorunda değiliz, OSB bu yatırımı yapacak. OSB yasasında neyse OSB’nin bunu uygulaması lazım. Bunun da denetimi Çevre Bakanlığı’na bağlı. Bizim yoksa bırakın kendi görev alanımız, ek bir meselede yardımcı olma bizim zaten düsturumuzda var. Biz olaylara böyle bakıyoruz. Yeter ki sorun çözülsün ama bir başına bir başka kuruma ait olan bir sorunun getirilip Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin müstakil bir sorunu gibi sunulması, bu doğru bir yaklaşım değil. Ortada bir sorun var. Biz de katkı sunalım ama bizim bir başına çözeceğimiz bir sorun değil” ifadelerini kullandı.
Bir başka Meclis üyesinin de bu sorunun çözülmesi ile ilgili ciddi bir koordine oluşması yönündeki açıklaması üzerine konuşan Başkan Seçer, “Bu konu elbette önemli. OSB’deki her fabrika ön arıtma yapmak zorundadır diyor, bir. İki; şu anki buradan OSB yetkilileri de bu Meclis’teki konuşmaları dinlemiyorsa bile sonra bizimle ilgili bazı tespitler yapılmış deyip dinleyecektir. OSB’deki merkezi arıtma da verimli çalışmıyor, yetersiz diye bana bilgi notu geldi. Bakın OSB’deki her fabrika ön arıtma yapmak zorunda. Bunun denetlenmesi lazım. Şu anda OSB’nin merkezi arıtmasında problem var, yetersiz. Yoksa o artıma suyu, nihai su, arkadaşlar ‘biz fabrika kullanımına su vereceğiz’ diyoruz. Gözünüzü seveyim. Değerli bir kuruluşla protokol yaptık. Türkiye’nin en büyük çevre yatırımını yapıyoruz, 20 milyon dolar. Bunu kendileri yapıyor. Bizimle iş birliği ile. Neden? Yeraltı suyunu çekmesin, Berdan havzasından su çekmesin diye. Hangi suyu veriyoruz, arıtma suyunu veriyoruz. Biz arıtma suyunu sanayiye verirken bu dereye veriyor ya da drenaj kanalına veriyorlar. Ama derenin civarında yaşayanlar, hakikaten yani empati yapın o yurttaşların yerine kendinizi koyun, oralarda yaşanmaz o kokuyla” dedi. Başkan Seçer, bir Meclis üyesinin Silifke OSB konusunda yaptığı değerlendirmenin üzerine de “Bizim arıtma kimyasallar yüzünden iflas etti. Şimdi yenisini yaptırıyoruz. 100 milyona yakın da bir bütçe ayırdık” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR, ÜRETİCİYİ MAKİNE EKİPMANLA...
Mersin'i bir araya getiren sünnet düğünü...
PATATES KIZARTMASININ ADRESİ BÜYÜKŞEHİR’DE:...
MERSİN'DEN KADIN KOOPERATİFİ, MERSİN KAN...
CHP’li Ömür’den soruşturma çağrısı...
Mersin İMO,” Alınmayan Tedbirler...
BÜYÜKŞEHİR’İN HANIM EVİ’NİN EV KONFORUNDAKİ...
MEZİTLİ’DE YOL BAKIM ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR...
Yorumlar