İnsan ilişkilerim iyidir. Kimseyle kavga etmem çünkü kavga edecek kadar yakınlaşmam. Yani mesafeliyimdir herkese ve her şeye…Sınırlarımı bilirim; insanların da sınırlarına saygı duyarım.
Her insanın dünyaya gelişinin bir amacı olduğunu düşünürüm. Herkesin bir görevi olduğunu…Kimse tesadüf eseri doğmamıştır bana göre. Ve birbirimize görünmez bağlarla bağlı olduğumuzu düşünürüm. Ve yaptığımız bir hareketin, söylediğimiz bir sözün, kattığımız bir değerin ve hatta kötülüğün bile dünyanın diğer ucundaki bir başkasını elbet bir gün etkileyeceğini düşünürüm;
bir tür kelebek etkisi…Okyanusun bir ucunda kanat çırpan bir kelebeğin o minicik rüzgarının bir gün okyanusun diğer tarafında tsunami oluşturabilecek kadar etkili ve güçlü olduğunu…
İnsanların hep söylediklerinden ibaret olduklarını düşünürdüm belli bir zamana kadar.Belki de kendim gibi zannederdim kim bilir…Sonra bir gün gördüm ki bir madalyonmuş insanoğlunun bazısı…Karşısındakine bir şey söylerken hep bir alt amacı varmış…iyi gibi görünürmüş, yardımsever gibi görünürmüş ve hatta sever gibi görünürmüş de sevmezmiş ;“mış gibi” yapabilirmiş…Hep bir çıkar peşindeymiş ve bencilmiş…Sadece kendi için ,kendi hazzı için yaşar; mutlu insanları kıskanır hatta haset eder ve kendi olmamışlığının acısını çevresindekilerden çıkarırmış.. Aslında zavallıymış…Boşluklarını hiç tanımamış, kendine hiç içerden bakmamış, beynini hiç eğitmemiş…Bu insanların da hayatta misyonları var ama az önce değindiğim gibi…Nasıl olmamamız gerektiğini hatırlatmak için…Kendi değerimizi bilmezsek kimsenin bize değer vermeyeceğini öğrenmemiz için…Bu hayatta kötülüklerin de var olabileceğini görüp iyiliği tercih etmek için…
"Ve işte hayat bu sebeple katlanmak değil doyasıya kutlanmak için" verilmiş bize…Her günün bir değeri olduğunu, her insanın bir sebebi olduğunu, her doğan güneşin bir tören olduğunu ve karanlık da olsa her gecenin içinde yıldızların olduğunu hatırlayalım diye….
SEVGİYLE.
.EDLAN BOSTANCI
Yorumlar