MHP'nin Kayseri 1'inci sıra milletvekili adayı Yusuf Halaçoğlu, partisinin il merkezinde Almanya'dan gelen bir grup Kayserili gurbetçiyle görüştü. İl Başkanı Baki Ersoy'un katıldığı görüşme sonrası açıklama yapan Halaçoğlu, halkın bu seçimlerde MHP'yi tercih etmesi için birçok neden olduğunu belirterek, "7 Haziran seçimlerinde hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir oy alacağımızı düşünüyoruz, tahmin ediyoruz biz. Yaptığımız kamuoyu yoklamaları ve kendi değerlendirmelerimizde, yüzde 30'un üzerinde oy alacağımızı düşünüyoruz. Yüzde 41'lere kadar çıkabilecek bir pozisyonumuz var. Türkiye genelinde birinci parti olma ihtimalimiz de yüksek." dedi.

 

 

Halaçoğlu, "Yüzde 23,5 MHP'ye oy verecek bir kesim var, yüzde 18 de 'MHP'ye oy verebilirim', diyen bir kesim var. Halkın MHP'yi tercih etmesinde çok çeşitli nedenler var. Bunların başında da yolsuzluklar geliyor. AKP'de bile yolsuzluk herkes tarafından kabul ediliyor. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç da yolsuzluklardan söz ediyor. Ayrıca Türkiye'nin milli değerleri tamamen ayaklar altına alınmış durumda. Dış politika perişan durumda, iç politikada terör örgütüyle masaya oturup görüşmeler yapılıyor. Böyle bir ortamı kimsenin kabul etmesi mümkün değil. Diğer taraftan Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkmış durumda. Anayasa'yı tanımadığını söyleyen bir İçişleri Bakanı'yla karşı karşıya kaldık biz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Kaldı ki hem cumhurbaşkanı hem de milletvekilleri, anayasayı koruyacaklarına namus ve şeref üzerine yemin etmişlerdir mecliste. Şimdi böyle bir söz söyleyen kişinin, namus ve şerefi bir yana bırakıyorum, ne kadar hukuka bağlı olabileceğini düşünün" diye konuştu.

 

 

Seçim çalışmalarını Kayseri'de sürdüren Yusuf Halaçoğlu, Cumhurbaşkanı'nın tutum ve davranışlarının tarasızlık ölçüsüne ve ettiği yemine yakışmadığına dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Şimdi cumhurbaşkanı meydanlara çıkıp 400 milletvekili istiyor, kim için istiyor? Herhalde MHP için istemiyor. Meclis'te yemin etti ancak yeminine uymuyor. Bu hukuk tanımamazlıktan başka bir şey değil. Öte yandan, siz 40 bin kişinin katili, bir bebek katilinin oyuncağı haline gelmişsiniz. Dolmabahçe Sarayı'ndaki o görüntü, cumhurbaşkanı bile rahatsız olduğunu söyledi ki çözüm sürecinin mimarı olduğunu söylüyordu. Bir de Akiller Heyeti diye adlandırılan kişiler var. Allah aşkına, şu sanatçı, bu sanatçı, Türkiye'de başka insan mı kalmadı? Artık Kandil'in istekleri doğrultusunda kararlar alınıyor. İçişleri Bakanı Afyonkarahisar'da demedi mi, 'Türkiye'de bazı bölgelerde devlet otoritesi kalmamıştır' diye. Bütün bunları göz önüne alın. Diğer taraftan ekonomiye bakın. Cumhurbaşkanını çok ilgilendiriyormuş gibi, Merkez Bankası'yla uğraşıp duruyor ve dolarfırlıyor, iniyor. Şimdi kimin yararına konuşuluyor? Cumhurbaşkanı niye her şeye karışıyor? Onun alanı olmayan konulara karışıyor. İş adamları 80 milyar TL zarara girdi, sırf onun konuşması dolayısıyla. Birçok firma iflas edecek duruma geldi. İşsizlik yüzde 9'lardan yüzde 11'lerin üzerine çıktı. Bunlar resmi rakamlar üstelik. Kendileri, 7 milyondan fazla insan, aylık 400 liranın altında kazanıyor, diyorlar. Bu başarı mıdır ekonomide. Saray yaptırdılar, lüks içinde yaşıyorlar. Saraya ayrılan para, 300 milyon TL'yken, bir de cumhurbaşkanı gayri hukuki olarak 1 milyar liralık örtülü ödenek sağladı. Eğer bu millet, kendi cebinden alınan paraya göz yumacaksa, söyleyeceğimiz laf yok tabii ki. "