YÜZLERCE ARAÇ KİLOMETRELERCE KUYRUK
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk birinci sırada olmasına rağmen son sıradaymış gibi  çalışarak MHP lilerin taktirini kazanıyor. Seçim otobüsü üzerinde Mersinlileri selamlayan MHP Milletvekili adaylarına çevre sakinleri de bozkurt işaretleri ve bayraklarla destek verdi.
Yaklaşık bir buçuk saat süren konvoy seramonisi, Erdemli sahilde düzenlenen etkinlik alanında son buldu.
SANATÇILARDA KATILDI

Atilla Yılmaz ve Turgay Başyayla’nın konser verdiği “İlk 11 sahada Erdemli arkamızda” isimli aday tanıtım programına yoğun katılım olurken, MHP Mersin milletvekili adayları da sahneye çıkarak halkı selamladı. Programa katılan binlerce Mersinliye teşekkür ederek konuşmasına başlayan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Adayı Oktay Öztürk, “Tam saha pres, tam saha hizmet dediler, topu bu 11 tane yiğit ve bizim ayağımıza attılar. Bu muhteşem topluluk eğer arkamızda ise biz de bu golü atarız” dedi.
TARİH EN BÜYÜK ŞAHİTTİR

Halka hitap ederken tarihten örnekler veren Öztürk, “Dara düştüğümüz vakit bu millet sinesinden mutlaka rehberlik yapacak bir yiğit çıkartmıştır.1915’lerde koskoca bir imparatorluğu yerle bir ettiler, ama küllerinden yeniden Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmayı ecdadımız becerdi. Ama şimdi her yüz yılda bir basiretsiz idareler yüzünden yıkılan devletlerimizi dikkate alarak yeni bir yüzyıla doğru geliyoruz. Yeniden hesap kitap yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkmak için Türk ismini tarihten silmek için yeniden plan program yapıyorlar. Ama kendilerine hatırlatıyoruz. Dün Mustafa Kemaller vardı şimdi de onların yolundan ayrılmayan ülkücü hareket var” diye konuştu.
“ÖNCE İNSANLIKTAN NASİBİNİZİ ALIN” 
Bazı gafillerin bu toprakları birilerinin kendilerine bahşettiğini zannettiğini aktaran Öztürk, “Türk milleti bu topraklarda yokken kendilerinin var olduğunu iddia ediyorlar. Biz bu toprakları Bizans’tan aldık, biz gelinceye kadar bu topraklar milletler mezarlığıydı. Kimi bulduysak bu topraklarda yaşarken onları da yaşattık. Bu topraklara biz gelmeden önce var olduğunu söyleyen gaflet içerisindeki adam, seni de bulduğumuz zaman sınır boylarında yaşıyordun, seni de bugüne kadar biz getirdik. Bu toprakların ekmeğini aşını yedin ama hala doğruluktan, haktan nasibini almamışsın, bu milletin varlığını temsile yeltendiğin noktada bile inkar etmekten çekinmiyorsun. Bu arkadaş ve bununla beraber tüm bu yolda yürüyenler, bizi yönetenlerin gafletinden istifade ederek bu topraklarda bu ülke milletinin içinden yeniden bir millet çıkarmak gayreti içerisine girdiler.

DEVLET İÇİNDE DEVLET KURULMAZ

Devlet içerisinde yeni bir devlet kurmak için gayretindeler. Huzurumuzu bozdular, 31 tane insanımızın kanına ellerini batırdılar. Bu ve bunun gibiler şimdilerde demokrasi havarisi kesilmişler. PKK’nın kravatlılarının temsil edildiği parti genel başkanı, demokrasi havarisi kesilmiş. Oysaki 6-7 Eylül’de bir mesajla bütün eşkıyayı sokaklara salıp 40 tane kardeşimizin vatandaşımızın katline sebep verdiler. Hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? Hangi insanlıktan bahsediyorsun? Önce insanlıktan nasibini alacaksın” şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI’NA SERT ELEŞTİRİ: “NEDİR BU KORKUN?”
Sözlerini “Artık bin yıllık hukukumuza ihanet içerisinde olanlara ruhsat vermeyeceğiz” sözleriyle sürdüren Öztürk, “Kardeşlik hukukumuza rivayet etmeyenlere fırsat vermeyeceğiz. Elbette tüyü bitmemiş yetim hakkına el uzatarak saraylar kurmuş olanlara da fırsat vermeyeceğiz. Milletin kesesinden çaldıklarını ayakkabı kutularına tıkanlara da fırsat vermeyeceğiz. Vermeyeceğimizi bildikleri için de şimdi Kuran’a sığınıyorlar, Bunun için Allah indinde vermeyeceğin bir hesabının olmaması gerekiyor. En azından evladının boğazından helal lokma geçirmiş olman gerekiyor. Oysaki Kuran elindeki bu zat kendi ağzıyla “Ben bugüne kadar evlatlarımın boğazından helal lokma geçirmedim demedi mi?” Ar damarları çatlamış, utanmazlık bunlardan uzaklaşmış, haya hak getire. Çünkü öyle büyük bir korku içerisindeler ki saltanatlarını sürmek için her türlü kanunsuzluğu yaptılar. Anayasa üzerine yemin ettiler, namusları üzerine yemin ettiler, ilk işleri Anayasa’yı çiğnemek oldu. Bu ülkenin başbakanı var, biz seçimlere iktidar partisiyle yarışmak için giriyoruz. Ey Cumhurbaşkanı senin için herkes eşit mesafede değil mi? Senin Cumhur dediğin sadece içeriye tıktığın yüzde elli insan mı? Oysaki bütün insanlarımızın alın teriyle verdiği vergiden maaş alıyorsun. Senin sokaklar da, meydanlarda ne işin var? Nedir bu korkun? 17-25 Aralık’ı bu millet unutmayacak bizde unutturmayacağız. 17-25 Aralık perdesini o gün kapatmaya çalıştın kanunları hiçe sayarak, ama eninde sonunda hakkı üstün tutabilecek hukukun üstünlüğüne inanmış bir iktidar gelecek. O zaman Rıza Zarrab’ın 100 Milyon Dolar bağışladığı oğlunu nasıl kurtaracaksın şimdiden düşünmeye başla. Elinde Kur’an ile bu milletin huzuruna çıkıyorsun, o Kuran’ı müjdeleyene peygamberlerin hayatına da bir baksana. 
Bize ruhsat verin ki kaybettiğimizi geri alalım, Bize ruhsat verin ki yetim hakkına artık kimse el uzatmaya cesaret etmesin. Bize ruhsat verin ki benim insanımın kapısı sabahleyin çaldığı vakit yatağından korku ile kalkmasın, bilsin ki ya kapıcı gelmiştir ya da sütçü. Kanunsuz bir davranışın pençesine düşme korkusuyla yatağında yatmasın. Çünkü biz söz verdik. Üç günlük fani dünyada kula kul olmama kararımız var. 8 Haziran sabahı Milliyetçi Hareket aydınlık şafak olsun, milletin susadığı iktidarı onların huzuruna getirsin inşallah” dedi.