124. Bab-ı Ali Toplantıları’na katılan Arınç, başkanlık sistemlerinin hepsinde, bazılarında senato da dahil olmak üzere bir meclisin mutlaka bulunduğunu dile getirdi. Arınç, şöyle devam etti: “Check-balansta başkan bütün yetkilerini kullanırken, bazen bunların kongreden geçmesi de gerekebilir. Oralarda da Anayasa Mahkemeleri bazı yetkiler konusunda denetim yapabilir. Yapacağımız işin alaturka olmaması lazım, alafranga olması lazım. Alafrangadan kastım, yani Batı’yı motamot taklit etmek vesaire değil, bu sistemler hangi ülkede başarıyla yürüyorsa sistemi birbirinden koparmamak lazım.”

 

‘Sarayda oturuyor...’

 

Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesinin kabul edildiğini, ancak yetkilerin öncekilerle aynı olduğunu anlatan Arınç, “Anayasada var olan yetkileri de bir başkan gibi kullanmaya çalışan, ’Ben farklı bir cumhurbaşkanı olacağım’ diyen birisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda oturuyor. Eğer bu bir çelişkiyse, yeni anayasayı yaparken, bu sistemi de gözden geçirip, en iyi hükümet modelini ortaya koymamız lazım” dedi.

 

‘Bu adamcağız...’

 

Arınç, polemik yaşadığı Melih Gökçek’le ilgili de konuştu: “Bu adamcağız bana çekil git diyor. Özel hayatımı, eşimi, kızımı, damadımı çerez edemem. İftirayı, yalanı hoş karşılayamam. Hesabını verecek artık. Bu adam da onların gayretiyle belediye başkanı seçildi. Hüseyin Gülerce ve Harun Tokak bir gün bana geldiler, Gökçek’i sürekli ağzıma almamamı istediler. O hesabını verecek artık.”