Festival bütçesine Mersin Büyükşehir Belediyesinin 265 bin, merkezdeki dört ilçe belediyesinin ise 90’ar bin lira katkı sağladıklarına değinen Özdemir, Mersin Ticaret Borsasının katkısının 200 bin lira olduğunu belirtti.

Mersin’in narenciye üretiminde ve ticaretinde lider olduğunu ifade eden Özdemir, “festivalimizin amacı narenciye ürünlerinin daha iyi değerlendirilmesine vesile olmak, kentimizi tanıtmak, kentimizde şenlik ortamı oluşturmak ve dünyanın değişik kültürlerini Mersinliler ile buluşturmaktır ” dedi.

Festival sürecinde Mersin’de örnek gösterilecek bir birliktelik ve işbirliği havası oluştuğuna dikkati çeken Özdemir, festivalin Mersin tarihinin en büyük buluşmasına ev sahipliği yaptığının altını çizdi. Geçen yıl yüzbinlerle ifade edilen bir halk katılımı olmasının kendilerini mutlu ettiğini belirten Özdemir, bu yıl halkın katılımı anlamında yeni bir rekor beklediklerini söyledi.

Narenciye ürünleri ile yapılan sabit ve mobil figür süslemelerinin ülkemizde bir ilk olduğunu açıklayan Özdemir, “festivalimiz sağlam bir temele dayanmaktadır, bu temel üzerinde yükselerek, dünyanın dikkatini çeken bir festival olma yolunda hızla ilerlemektedir.” dedi.

Mersinli firmaların alanda stant açarak halka ikramlarda bulunmasının festivale ilgiyi artırdığını anlatan Özdemir, firmalardan katılım konusunda yoğun bir talep geldiğini, daha şimdiden tüm stantların dolduğunu söyleyerek, “ festivalimiz gelecekteki açık hava fuarının çekirdeğini oluşturmaya başlamıştır.”dedi.

Festival sayesinde Mersin’in bir narenciye kenti olduğu gerçeğinin farkına varıldığını anlatan Özdemir, narenciye sektörünün il ekonomisinin ana omurgalarından birisi olduğunu vurguladı.

Festival İcra Komitesi Başkanı Özdemir, bu yıl festivalin daha başarılı olabilmesi için özellikle Büyükşehir Belediyesine önemli görevler düştüğünü söyleyerek, festival alanında yeterli sayıda seyyar tuvalet bulundurulması, festival bölgesindeki orta refüjde yer alan palmiye ağaçlarının led ışıklarla aydınlatılması, yakın beldelerdeki üreticilerimizin alana taşınabilmesi için otobüsler tahsis edilmesi ve kent merkezi ile festival alanı arasında ücretsiz ring seferleri yapılmasının önemine işaret etti.

Özdemir festivalin amaçlarına ulaşabilmesi ve tam anlamıyla bir kent festivali olabilmesi için  özel firmaların da önemli bazı roller üstlenmesi gerektiğine değinerek, “ bu bağlamda, kafe, restoran ve lokantalarımız narenciye ürünleri kullanarak yeni lezzetler yaratabilirler, tur operatörleri festival döneminde kentimize yönelik turlar düzenleyebilir, hediyelik eşya üreticileri narenciye temalı hediyelikler geliştirebilir.” dedi.

Festivalin bu yıl daha renkli geçeceğine inandıklarını belirten Özdemir, bu hedefe ulaşmak için, önceki yıllarda yapılan faaliyetlere ilave olarak, 20 bin öğrenciye narenciye dağıtımı yapacaklarını, öğrenciler arasında ödüllü resim ve kompozisyon kompozisyon yarışması düzenlediklerini, festivalin simgesi haline gelen mobil ve sabit figür sayısını artırdıklarını, narenciye konulu bir defile düzenlediklerini, yabancı ülke sayısını artırmak için gayret gösterdiklerini açıkladı.

Festivalin kent içi tanıtımı için belediyelerin önlerinde lansman çalışmaları yapılacağını söyleyen Özdemir, mobil figürlerden oluşan tanıtım konvoyunun şehrin en uzak noktalarına kadar turlar düzenleyeceğini ve ilkokulları ziyaret edeceğini ifade etti.

Festival bitiminde bundan önceki yıllarda olduğu gibi festivalin gelir ve giderlerini kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade eden Özdemir, “festivalimiz bu yönüyle de ülkemizin en şeffaf festivallerinden birisi haline gelmiştir.” dedi.

Narenciye festivalinin Mersinlilik bilincinin oluşmasına önemli bir katkı yaptığını anlatan Özdemir, festivalin Mersin’i Akdeniz kültürü ve yaşam biçimine bağlayan önemli bir köprü oluşturduğuna dikkati çekti.

Özdemir, son olarak, “16-17 Kasım günlerinde,  herkesi bu şenlik ortamına katılmaya, görsel zenginlerin ve ikramların tadını çıkarmaya davet ediyoruz.” dedi.