"Bu değerlerin omurgasını uluslararası hukuk oluşturur. Dolayısıyla bir değerlendirme yaparken uluslararası hukukun kriterlerini benimsemek mecburiyetindeyiz. Parlamentolar bu değerler için vardır ve uluslararası bir ceza mahkemesi, hele hele bir bilim kurumu değildir. Geçmişte yaşanmış bir kısım olaylarla ilgili parlamentolar kendilerini ortada bir mahkeme kararı olmadan bir kısım karar alırlarsa o zaman hukukun üstünlüğü sözünün hiçbir anlamı kalmaz. Söylemek istediğim, şu günlerde sözde soykırım iddialarıyla ilgili AP'deki çabalardır.
Biz 1915 olaylarının tüm yönleriyle açığa çıkmasını en çok isteyen ülkeyiz ama bu parlamentoların değil tarihçilerin görevidir. Gelin, siz de buna yardımcı olun, bu tarihi gerçek siyasi istismar konusu yapılmak yerine tüm boyutlarıyla ortaya çıksın ama bunu çıkaracak kurum parlamentolar değildir. Ortada yargı kararı yokken parlamentolar sırf bir iddia üzerine böyle bir istismara aracılık ederse korkarım barışa katkı sağlamış olmaz."
Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yaptığı yardımlara da değinen Çiçek, bu konularda tüm dünyanın çekmesi gereken yükün Türkiye'nin üzerine yüklenmiş durumda olduğunu ve ülkelerin Türkiye'ye takdir etmekten öte bir katkı sunmadığına dikkati çekti.
Gümrük Birliği ekonomik açıdan bir başarı hikayesi
AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok da Ankara'da bulunmalarının AP'nin Türkiye ile iyi ilişkilere verdiği önemin bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Bir önceki görüşmelerinin Ekonomi Bakanlığı'nda olduğunu ve orada Gümrük Birliği ve geliştirilmesi meselesini ele aldıklarını söyleyen Brok, iki tarafın da bu konuda eksiklikler olduğunun ve bazı sorunların zaman içinde ortaya çıktığının farkında olduklarını vurguladı.
"Dolayısıyla Brüksel'de herkes Gümrük Birliği ekonomik açıdan bir başarı hikayesi olduğu için bunu devam ettirmek konusunda istekli" ifadelerini kullanan Brok, AB'nin diğer ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları yaparken, bu anlaşmaların Türkiye üzerinde olumsuz etkisi olmaması için bir çözüm yolu bulmak gerektiğinin farkında olduklarının altını çizdi.
Elmar Brok, "Şu anda hem AB hem de Türkiye'nin içinde yaşadığı çok da dostane olmayan dünyada Türkiye ile ilişkilerimiz soğuk savaş döneminde olduğundan çok daha önemli. Ama şunu da biliyoruz ki halklarımız da artık birbirlerine daha fazla destek olmak gerektiğini fark ettiler" şeklinde konuştu.
Ortak çıkarlar üzerinde daha iyi durup her iki tarafta da vatandaşlara bunu daha iyi anlatmak gerektiğini vurgulayan Brok, üyelik müzakereleri konusunda Kıbrıs, Ankara Protokolü gibi eski engellerin farkında olduklarını, öte yandan konsey, fasılların açılması gibi sorunların da masada olduğunu ve bu konularda ilerleme sağlamayı umduklarını dile getirdi.
AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Brok, şunları söyledi:
"Bunların yanı sıra yeni sorunlar da var. AB ve AP'de iç güvenlik paketine ilişkin hukukun üstünlüğü ve insan hakları yönünde birtakım tartışmalar da yapıldı. Müzakerelerle ilgili bizim tarafımızda da sıkıntılar var. Sizin de bildiğiniz gibi AB çok zor koşullarda bir genişleme yaşadı. Şu anda da aşmamız gereken bir ekonomik kriz var ve bizim için genişleme şu an oldukça zor görünüyor. Umuyoruz ki Yunan dostlarımızın da yardımıyla bu sorunları aşabileceğiz.
Kopenhag kriterlerinin yanı sıra AB'nin entegrasyon kapasitesine bakmak lazım. Bu nedenle genişlemenin zor bir durum olduğunu söyleyebilirim."
Brok, Akdeniz'deki aramaların bir süreliğine durdurulacağını ve Kıbrıs'ta taraflar arasında daha iyi koşullarda görüşmeler başlayacağını umduklarını anlatarak, "Ama üyelik olsun olmasın bizim için önemli olan enerji politikasıyla ilgili olarak ortak bir anlaşmaya varabilmek. Bunun, Türkiye için de yüksek gelir ifade etmesi açısından önemli olduğunu biliyoruz. Çünkü Türkiye bir geçiş ülkesi olduğundan bir boru hattının başlatılması kendisi açısından da önemli" dedi.
Elmar Brok, Türkiye'ye "İç Güvenlik Paketi"yle ilgili eleştirilerinin tek tek maddelerle değil, genel olarak kanunun oluşturulma şekli ve kontrolün dengede olmayacağıyla ilgili olduğunu vurguladı.
Çiçek'e dikkati çektiği konular için teşekkürlerini sunan Brok, "AB'nin eleştirilerini de olumlu katkı olarak görebilirsiniz diye düşünüyorum" diye konuştu.
Sözde soykırım iddiaları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarıyla ilgili olarak söylediklerinin cesaretlendirici olduğunu hatırlatan Brok, bundan sonra daha pozitif yolda ilerleyen bir süreç olacağını umut ettiklerini belirtti.
Brok'un sözleri üzerine Çiçek, Ermenistan Parlamentosu'nun protokolleri gündemden çektiğini hatırlatarak ,"Şimdi siz de cesaretlendirici çabaların içinde olamazsanız bundan Ermenistan da zarar görüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Elmar Brok'un bu yılın 100. yıl olması nedeniyle tekrar düşünmek ve ilerlemeyi sağlamak için doğru zaman olmayabileceği yolundaki sözlerine karşılık da Çiçek, "Herkese düşen sorumluluk var. Parlamentolar bu işi kolaylaştırmalı, kendilerini ceza mahkemesi yerine koymamalıdır. Aksi takdirde filanca ülke soykırım yaptı diye bir karar da ben çıkarırım. Bu doğru olmaz ki" ifadelerini kullandı.
AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Brok da tekrar söz alarak, kendi ülkesinin soykırım yaptığını kabul ettiğini hatırlattı. Buna karşılık Çiçek, ortada bir mahkeme kararı olduğunu ancak Ermenistan meselesinde bir mahkeme kararından söz edilemeyeceğini vurgulayarak, "Acının yaşanması ayrıdır, bir ülkeye mahkeme kararı olmadan soykırım yaptı diye suçlamak ayrıdır. Sorunun daha objektif anlaşılmasını temin için sizden çaba bekliyoruz" dedi.
Brok, üye ülkelerde bu konuların ele alınış şeklinin farklı olduğunu ve bu konunun AP'de sadece siyasi bir konu değil aynı zamanda bir vicdan meselesi olarak görüldüğünü belirtti.
Cemil Çiçek de uluslararası hukukun esas alınması halinde vicdanları da belli bir yerde buluşturmanın mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
ismail USTA
Yorumlar