Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD temeasları sonrasında Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Türkiye’nin koalisyonun yapacağı çalışmalar sonrasında kendisine verilecek görevleri yerine getireceğinini belirtmesi, Ankara’da yapılacak güvenlik zirvesi ve ardından tezkerenin çıkarılmasıyla harekete geçileceğini vurgulaması bir “kararlılık” işaretiydi.
Bu açıklama ile aslında Türkiye, IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonda askeri olarak da aktif görev alacağı yansıtılmış oldu.
Türkiye'nin izleyeceği yolu 3 maddede özetlemek gerekirse;
1- Koalisyonla birlikte hareket etmek.
2- Koalisyonla birlikte Suriye tarafında uçuşa yasaklanmış güvenli bölge oluşturmak.
3- Suriye’de muhaliflerin güçlendirilmesi yoluyla Şam’da yeni bir yönetim oluşmasıyla kalıcı bir siyasal çözüme ulaşmak.
Genelkurmay Başkanlığı, Suriye tarafında oluşturulması düşünülen güvenli bölgeyle ilgili seçenekli planları hazırlamış durumda. Hükümetten gelecek talimata göre bu planları uygulamaya koymak üzere hazırlıklar tamamlandı.
Askeri hareket tarzı ise;
1- Suriye tarafında güvenli “cep”ler veya karşıda yerleşim bulunan ve “hassas” sayılan yerlerde sınır boyunca güvenlik şeridi oluşturacak tarzda hareket etmek.
2- Güvenli bölge oluşturulduktan sonra, karşıya saldırı tarzında değil, kendisine bir saldırı olması veya IŞİD’in sivil halka saldırarak katliama girişmesi halinde kara ve hava kuvvetleriyle müdahalede bulunmak.
3- Askeri olarak koalisyon güçlerine lojistik destek sağlamak.
Askeri kaynaklara göre, Suriye sınırında oluşturulması düşünülen güvenlik bölgesi düz bir hat şeklinde değil, değişik derinliklere sahip, girintili-çıkıntılı bir yapıya sahip olacak.
Tezkerenin temel konusunu kuşkusuz Türk askerinin Suriye’ye gönderilmesi oluşturacak. Ancak Türkiye, koalisyonla birlikte hareket edeceği için, yabancı silahlı güçlerin Türkiye’de kalmadan Suriye topraklarına geçiş izni için hükümete yetki verilmesi de olasılık dahilinde.
Oluşturulacak güvenlikli bölgenin sadece Türk askeri tarafından değil koalisyonun askeri güçleriyle birlikte korunmasının ilk tercih olduğu düşünülürse, tezkerede bu yönde bir düzenlemenin olması da güçlü bir olasılık.
Haldun OKDEMİR
Yorumlar