Kadına yönelik şiddet, toplumun en derin yaralarından biri olarak farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor.
Boyutları ne olursa olsun, fiziksel, cinsel, psikolojik ya da ekonomik fark etmeksizin, insana zarar veren her türlü eylemi kapsar. Kadına şiddet gündemimizde zayıflıktır karakter eksikliğidir.
Hele hele dört duvar arasına kalmış kadına yönelik şiddetin boyutlarına erişmek mümkün bile değildir.
“Aman kimse duymasın rezil olmayayım diye...“şiddeti saklayın binlerce kadınımız kaderiyle içine atarak içine kapanarak yaşamaktadır ülkemizde.
Özellikle psikolojik şiddet, gözle görülür bir iz bırakmadığı için çoğu zaman uygulayanlar tarafından şiddet olarak bile kabul edilmez hatta önemsenmez bile. Ancak bu görünmez yaralar, bir kadının ruhunda derin izler bırakır. Dolayısıyla bir toplumda kadına yönelik şiddet varsa, o toplumun vicdanı da yara almış demektir.
Kadın anadır veya ana adayıdır saygı sevgi gösterip hoş görülü olmak gerekmektedir.
İçinde bulunduğumuz bu yüzyılda hâlâ 'Şiddetin her türlüsüne hayır, KADINA ŞİDDETE HAYIR' gibi bir sloganı dile getirme ihtiyacı duyuyor olmamız, büyük bir insanlık ayıbıdır, kabul edilemez gerçeklerdir.
Artık böyle cümlelerin kullanılmadığı, şiddetin tamamen sona erdiği bir dünya inşa etmek zorundayız.
Çünkü şiddetsiz bir dünya, sadece kadınlar için değil, tüm canlılar için daha adil ve yaşanabilir bir gelecek demektir.
O zaman geleceğimizi karartmayalım, geleceğimize sahip çıkalım kadınlar başımızın tacı olmalıdır.
Saygılarımla…
Yorumlar