banner68

banner101

11 Mart 2025 Salı

CHP’Lİ BAŞEVİRGEN: “ERDOĞAN’IN EKONOMİ POLİTİKALARI VATANDAŞI FAİZE ÇALIŞTIRIYOR...”

CHP’li Kış: “TÜBİTAK’ta bilimi değil, keyfi yönetimi büyütüyorlar!”

Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Gülcan Kış, TBMM Genel Kurulu’nda TÜBİTAK Kanunu’nun 3. maddesi üzerine konuştu. Gülcan Kış, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği bazı düzenlemelerin yeniden yasama sürecine sokulmasını eleştirerek, AKP’nin bilime ve teknolojiye destek vermek yerine, keyfi yönetim anlayışını derinleştirdiğini vurguladı. “TÜBİTAK’ın reddettiği projeler Harvard ve NASA’da ödül alıyor...” TÜBİTAK’ın ve KOSGEB’in yetki ve gelirleriyle ilgili düzenlemelerde liyakatsiz kararların bilimin önünü tıkadığını ifade eden Kış, “TÜBİTAK’ın çeşitli gerekçelerle reddettiği projeler, Harvard ve NASA gibi dünyanın en prestijli kurumları tarafından kabul edilip ödüllendiriliyor. Sorun sadece TÜBİTAK’la sınırlı değil, eğitim sistemimiz de bilim ve teknoloji üretme amacından uzaklaştırıldı...” diyerek AKP’nin 23 yıldır sürdürdüğü bilim politikalarının yanlış yönetildiğini vurguladı. Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimini engelleyen düzenlemelerin sadece günü kurtarmaya yönelik olduğunu belirten Kış, üniversitelerin sadece diploma veren kurumlar değil, aynı zamanda araştırma ve inovasyon merkezleri olması gerektiğini ifade ederek,“Genç bilim insanlarımız projelerini hayata geçirmek için yurt dışına gitmek zorunda kalmamalı. Türkiye’de destek bulabilmeli, liyakatsiz hakem kurulları tarafından engellenmemelidir. 'TÜBİTAK Yönetim Kurulu’na 50 kat artırılan yetki kamu zararına yol açacak...' 3’üncü madde ile TÜBİTAK Yönetim Kurulu’na 250 bin TL’ye kadar ihtilaflarda dava açmama ve davadan vazgeçme yetkisi veriliyor. Bu sınır 2018’de sadece 5 bin TL idi. Şimdi ise 50 kat artırılmış durumda! Komisyonlarda bunun gerekçesini sorduk, ancak hiçbir yanıt alamadık. Maddelerde yer alan ‘yüksek mahkeme ve mercilerde incelenmesini istemekte yarar bulunmayan’ ifadesi, büyük bir muğlaklık yaratmaktadır. Yine ‘Biz yaptık, oldu.’ mantığıyla hareket ediliyor. Hukukun üstünlüğünü yok sayan bu anlayış, kamu kaynaklarının denetimsizce harcanmasına yol açacaktır. 'İktidar bilimi desteklemek yerine hatalarını düzeltmekle meşgul...' Teklifte dikkat çeken diğer bir konu da KOSGEB’in yalnızca görev alanına giren konular kapsamında veri toplayabileceği belirtilmesine rağmen, bu görev alanının sınırlarının net olarak çizilmemiş olmasıdır. Yani iktidar, hangi alanda hangi verileri toplayacağını bile açıkça belirleyememiş. Bilim, sanayi ve eğitimde geri kalmamızın sorumlusu beceriksiz AKP iktidarıdır. Bilim insanlarının özgürce çalışabileceği, projelerin liyakat esasına göre değerlendirileceği bir yapıyı oluşturmak zorundayız. Ancak AKP, bu sorumluluğu yerine getirmek yerine, bilimi engelleyen düzenlemelerle meşgul. 'Demokrasi ve hukuk baskı altına alınamaz...' Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Gazeteciler, siyasetçiler, muhalifler baskı altında, hukukun üstünlüğü değil, iktidarın üstünlüğü görev almış durumda. Eleştiriye tahammülsüzlük öyle bir noktaya geldi ki TÜSİAD bile hedef alınıyor. Sivil toplum kuruluşları görüş belirtebilir ama yargıyı etkilemeye yönelik ifadeler hukuka aykırıdır. Peki, soruyorum: Kayyım atamak, muhalifleri yargı yoluyla susturmak, basını baskı altına almak hukuka uygun mu? Türkiye, hukuk ve demokrasi açısından karanlığa sürükleniyor, iş dünyasını bile susturma çabanız nafile. 'Erken seçim değil, hemen seçim!' Türkiye’nin kaybedecek vakti yok. Erken seçim değil, hemen seçim diyoruz! Gerçek reformlarla, uzun vadeli bilim ve teknoloji politikalarıyla beyin göçünü durduracak ve Türkiye’yi teknoloji üreten bir ülke haline getireceğiz. Bu kanunu bu haliyle kabul etmiyoruz ve bilime, hukuka, demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz.”görüşlerini dile getirdi.

20 Şubat 2025 Perşembe 12:09
banner112
Yeni Sitemizi Nasıl Buldunuz?

EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Guncel Haber Tamsayfa.Net - 17 Şubat 2021 Manşeti
ARŞİV